Sabah kalkıp
evimden çıktım
Kaldırımda bir çukur varmış görmedim,
Düştüm.
Ertesi sabah kalktım,
evimden çıktım.
Kaldırımda bir çukur olduğunu unutmuşum,
içine yuvarlandım.
Üçüncü gün,
Kaldırımda bir çukur olduğunu hatırlamaya çalışarak
çıktım evden.
Hatırlamadım ne yazık ki,
yine düştüm.
Dördüncü gün,
kaldırımdaki çukuru hatırlamaya çalışarak
çıktım evimden.
Çukuru hatırladımsa da kuyuyu görmemişim,
içine düştüm.
Beşinci gün,
evimden çıktım.
Kaldırımdaki çukuru aklımdan çıkarmayarak
gözlerimi yerden kaldırmadım.
Gördüm çukuru görmesine de,
yine de düştüm.
Altıncı gün,
evimden çıktım.
Kaldırımdaki çukur aklıma gelince,
bakışlarımla aradım,
gördüm,üzerinden atlamayı denedim
ve içine yuvarlandım.
Yedinci gün,
evimden çıktım.
Çukuru gördüm.
Bir adım geriledim,
atladım,
ayak uçlarım karşı kıyıya değdiyse de yetmedi
kendimi içinde buldum.
Sekizinci gün,
evimden çıktım,
çukuru gördüm,
bir adım geri attım,
atladım,
Ve karşı kıyıya vardıım!
Öylesine mutluydum ki başarmaktan,
sevinçten zıp zıp zıplayarak kutlarken,
bir kez daha kendimi kuyuda buldum.
Dokuzuncu gün,
evimden çıktım,
çukuru gördüm,
bir adım geri attım,
atladım
ve yoluma devam ettim.
Onuncu gün,
yani tam da bugün,
birden farkediverdim ki,
çok daha rahatmış karşı kaldırımdan yürümek.
"Jorge Bucay; Düşündürücü Hikalyeler; Butik Yayıncılık, 1999"